17 Mart 2017 Cuma

Başarı İçin 10 Steve Jobs Kuralı

Kendi söylediği değil, fakat farklı yerlerden derleme olan kurallar bütünüdür. Fakat Steve Jobs hayranı olarak ve O’nun hayatını çok sıkı şekilde takip eden biri olarak diyebilirim ki; başarı için uyguladığı bu kurallar hayatını oluşturuyordu.

Başarı İçin 10 Steve Jobs Kuralı

Steve Jobs kimdir? Böyle bir soruya 1-2 cümleyle karşılık vermem istenilseydi; hepimizin hayatının ve dünyanın değişmesine katkı sağlayan, “imkansız tanımaz” biri derdim.
Karakterinden düşüncelerine, yaptıklarından sözlerine kadar bir çok şeyini inceledim ve hayata farklı bakmamı sağladı. Temel 10 kuralı buradan bakalım.

1- Kalıplarda Yaşama!

Toplum sizi kalıplarda tutar. Ne yapmanız beklenir?
okula git, sırasıyla bitir >> Üniversiteyi kazan >> erkeksen askerliğini yap >> işe gir >> evlen >> çocuğun olsun.
Bakın birisini yapmadığınız zaman aileden başlayarak herkes sizin hakkınızda konuşmaya, sizi irdelemeye ve size destek olmak yerine köstek olmaya başlar. Doğru olan bu değildir (onlara göre)…
Yada bir işi yaparken, toplumsal kurallara dikkat etmeniz, başkasının ne diyeceğini fazlasıyla takmanız gerekir. Yoksa olmaz, terbiyesiz çocuk olursunuz, huysuz ve uyumsuz! Bu insanlar dünyayı değiştiren diğer çatlaklarla tanışsa, davranışlarını beğenmezdi. Efendi ol, hanım hanımcık ol… Neden?

Kalıpları Yıkın!

Senden öncekiler ve diğerleri öyle yapıyor diye, sen de aynı şeyleri yapmak zorunda değilsin! Zorlayabilirsin! Her şeyi zorlayabilirsin. Diğerleri, “kendileri yapamayacağı için”, seninde yapmayacağını düşünecek. Hayır, yapabilirsin.
Yapabileceğini bir kez gördüğünde, artık eskisi gibi kalıplarda ve kurallarda yaşayamayacaksın.
Tam görüşme (İngilizce) ve burada.

2- Tutkun Olsun

Tutkunuz olması gerek. Yaptığınız işi sevmeniz. Sevmek için, onu yaparken eğlenmeniz gerek. aileniz ve sevdiğiniz iş, hayatınızın çok büyük bir bölümünü kaplıyor. Sevmediğiniz bir işte, sonsuza kadar mutsuz olacaksınız.
Tutkuyla bağlandığınız bir şeyi yaparken başarısız olsanız dahi, ders çıkartıp başarıya ulaşırsınız. Başarılı insanlara bakın, hepsinde tutku vardır.
Steve Jobs ve Bill Gates’in D5 Konferansındaki konuşmasından bir kısmı. İzletisi (1,5 saat ve İngilizce).

3- Kendin İçin Tasarla

Steve Wozniak, bilgisayarlar çok pahallı olduğu için kendi bilgisayarını yapmaya çalışıyordu… Steve Jobs ise geleceği görerek, bunu pazarlamayı düşündü (Wozniak ücretsiz vermek istiyordu)… Bütün her şey böyle başladı. O günden, Steve Jobs’un öldüğü güne kadar ve animasyon filmleri yaptığı Pixar’dan iPhone’a kadar her şeyi kendi izleyeceği, kullanacağı, seveceği şekilde yaptı.
Kendin için ürünler yaparsan, severek ve özenerek yaparsan; başkalarıda kullanır, sever ve hayranı olur.
Bakın iPhone tek telefon. Samsung’un tonlarca modeline karşı, iPhone tek telefondur. Her sene bir model çıkar. Çünkü bir insan, bir telefon kullanır. Bu tarz mantıkları görebilirsiniz. Sonraki nesil telefon ne olmalı? Yola çıkıyorlar, üzerinde çalışıyorlar, içlerine sinince piyasaya yön verecek şekilde yayıyorlar.

4- Boktan Ürünler Satma!

Nike CEO’su anlatıyor [izletisi]. Nike ve Apple, birlikte neler yapabileceğine dair konuşmuşlar ve Steve Jobs demiş ki;
Çok iyi şeyler yapıyorsunuz, dünya çapında başarılı oldu ancak çok boktan şeylerde yapıyorsunuz. Boktan ürünleri bir kenara koyun ve iyi yaptığınız şeylerin peşinden gidin. İyilere odaklanın.

Bakın Steve Jobs’un sadece “fikir hırsızı” olmadığını; reklamcılıktan müziğe, animasyondan telefona, yazılı basından masaüstü yayıncılığa kadar (ve çok daha fazla alanda) nasıl değişimler yaptığını burada anlatmıştım. Hatalar yaptılar, tasarım tutkusu mühendisliği arkada bıraktırdığı çeşitli zamanlar oldu. Ancak yaptıkları işte iyidiler.
Kötü yaptıklarından ders çıkartıp düzelttiler. Yaptıkları ürünlere bakın! Kalitesine, satış sonrası desteğine… Her şeyiyle mükemmel.

5- Mükemmel Takım Oluştur (A Sınıfı Oyuncularla Çalış)

Şu sözüyle başlamak istiyorum [izleti]:
En iyi yöneticiler, yönetici olmak istemeyenlerden çıkar. Onlar yönetici olur, çünkü onlardan başka kimse, işleri daha iyi yapamaz.
“Ortak bir ülkü (vizyon)”… İşte liderliğin yaptığı şey budur. Ekibe bir ülkü sunar, ne yapmak gerekir? Steve Jobs’un dönemi ilginçtir. Teknoloji (bilgisayarlar) yeni gelişiyordu ve Steve Jobs sürekli zorluyordu. Burada bir ekibinizin olduğunu düşünün. Hepsine “teknoloji nereden gelir ve nereye gider” düşüncesini vermek zorundaydınız. Ancak bu ülküyüde, yine ortaklaşa bir “beyin fırtınası ve tartışma” ile alıyorsun.
Walter Isaacson’ın Steve Jobs biyografisinde okuduğunuz üzere (okumadıysanız yarın gidip bir tane alın ve hayatınızın kitabı olarak başucunuzda tutun), Steve Jobs sürekli insanları zorluyordu. Daha iyisi için, daha mükemmel olabilir diyerek. Ve oluyordu.
Bu zorlamayı ve nereye kadar gidebileceğini ancak iyi bir lider bilir, bu iyi liderin ne yapabileceğini de ancak iyi bir takım oluşturur.
Şu sözü çok ünlüdür:
İyi  bir taksici ile kötü bir taksici arasında ne kadar fark vardır? 3 kat, 5 kat olsun. Fakat iyi bir programcı ile kötü bir programcı arasındaki fark ölçülemeyecek kadar büyüktür. Bu yüzden A sınıfı oyuncularla çalışırım, onlarda A sınıfı oyuncularla çalışır. Fakat B sınıfı oyuncular, C sınıfı oyunculara katlanır ve takım bozulur.
Yani sürekli olarak işinin eri olduğu kadar, farklı ve büyük düşünebilen insanları işe alıp; ortak amaç edinirdi. Zorlardı ve imkansızı gerçekleştirirdi.

6- Para İçin Yapmayın

Saklı Röportajında görebileceğiniz üzere şöyle bir söz söylüyor:
23’ümde 1 milyon doların üzerinde param vardı, 24’üne geldiğimde 10 milyon doları aştı, 25’imde ise 100 milyon doları aştı ve o kadar önemli değildi. Çünkü para için yapmadım. Paranın önemli olduğuna inandım çünkü fikirlerinizi gerçekleştirme olanağı sağlar, risk almanıza yardımcı olur fakat o dönemde benim için önemli olan şey para değildi. Şirketi, ürünlerdi, insanlardı… Ürünlerimizle insanların neler başaracağıydı.
“Mezarlıktaki en zengin adam olmak benim için önemli değil” diyordu parayı vurgulayarak. Hiçbir şeyi para için yapmadığını söylüyordu. Ki haklı. Amacı evrene imzasını atmaktı.

7- Ürünlerinle Gururlan

Bir toplantı sonunda soruları cevaplıyordu ve ürünlerin neden bu kadar pahallı olduğuna dair bir soru geldi. Cevabı şöyleydi;
Amacımız dünyadaki en iyi kişisel bilgisayarları yapmak ve satmak, ailenize ve arkadaşlarınıza tavsiye edeceğiniz ürünleri ortaya çıkartmak. Bunu, yapabileceğimiz en düşük fiyata yapmak istiyoruz. Ama söylemeliyim ki, markette öyle ürünler var ki, biz üretseydik gurur duyamazdık. Ailenize ve arkadaşlarınıza önerebileceğiniz ürünler olmazdı. Biz, bunu yapamayız. Çöp ürünleri üretemeyiz. Bu, bizim kim olduğumuzla ilgili. Marketteki en iyi bilgisayarı yapmak istiyoruz.
Sattığımız fiyatlar “premium” fiyatlar değil. Eğer marketteki diğer ürünleri alıp, “olması gereken özellikleri” eklerseniz, çoğunun bizden daha pahallı olduğunu göreceksiniz. Fark ise, biz soyutlanmış ürünleri sunamayız, çağı geçmiş ürünleri…

8- Tüketici Değil Müşteri!

Etrafınızı müşterilerle sarın. Tüketici, hangisi çıkarına uyarsa onu alır. İndirim olması, yanında bir şeyi vermesi yeterli nedendir. Oysa müşterinin standartları vardır ve bu standartlar hayatını belirler. Yanında verdiği kalem, bardak yada 2 tl ucuz olması değil.
Aldığım şampuan ve deodorant bellidir. Şimdi telefon alsam ne alacağım belli, kot pantolonu ve tişörtte belli yerlerden alınır. Kalite ve tasarımı değiştirmedilerse sabittir. Şampuan alırken hiçbir zaman fiyatına bakmadım. Daha 2-3 gün önce aldım ancak fiyatını hatırlamam bile.
Müşterileri elde ederseniz, size geri bildirimde bulunacaklar ve sizi geliştireceklerdir. Hata yapabilirsiniz, her zaman. Fakat müşterilerinizin geri bildirimlerine dikkat ederek ve yaptığınız hataların özüne inip gerçek sorunu bularak kendinizi düzeltmeniz sizi geliştirir.
Sizi diğerlerinden ayıracak standartlarınız, kaliteniz ve tarzınız olsun (Marka Olmanın 22 Kuralı gibi kitaplarda görebileceğiniz üzere bu, markalaşmanın gerekliliklerinden birisidir ayrıca).

9- Değerlerini Unutma!

1984 reklamını hatırlayın… Sadece reklamcılığı değil, SuperBowl’un (Amerikan Futbolu ligi şampiyonluk maçı) reklam savaşlarına dönmesini de etkiledi… Oysa hiç ürün gösterilmemişti.
Peki ya “Farklı Düşün” reklamı?

Görebileceğiniz üzere yine ürün yok. “Biz Windows’tan şöyle iyiyiz, Dell’den bu kadar fazla kâr yapıyoruz” demiyor. İşlemci, ram gibi teknik detaylarda yok? Neden?
Çünkü Apple ürün değil, değer satıyor. Yaşam tarzı satıyor. Zen’i bilen, yalınlığı anlayan, kaliteyi seven insanlar Apple’a yöneliyor ve Apple’ın özünde dünyayı değiştirmek var. Reklamda ise bunu kullanıyor. Steve Jobs, Apple’a döndükten sonra “Apple’ın ne olduğunu” ve “kimlerin Apple’da çalıştığını” göstermek istedi. Chiat/Day ajansının mükemmel çalışması ise noktayı koydu.
Sadece dünyayı değiştirebileceğine inanacak kadar çılgın olanlar, bunu yapanlardır.

Değerlerinizi bulun. Tutkuyla peşinden gidin ve yaptığınız işte değerlerinizi, kim olduğunuzu ortaya çıkartın.

10- Aç Kal, Budala Kal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder